- Kasım 13, 2024
- Yayınlayan: SMMM Armağan Yörük
- Kategori: Merak Ettikleriniz?
Ekonomik sistemler içerisinde varlığını sürdürmek isteyen işletmeler, farklı menfaatler doğrultusunda farklı işletmelere ortak olabilir. Ortaklıkların yasalar tarafından belirlenmiş oranlarıyla muhasebe kayıtları ve uygulamalarına ek olarak vergisel boyutları da vardır. Ortaklık yapılarını belirleyen oranlar aynı zamanda yasal tanımları da oluşturmaktadır.
Ortaklık hesabı ise işletmenin doğrudan ya da oy hakkına veya en az bu oranda yönetim çoğunluğunu seçme hakkına sahip olduğu iştiraklerin sermaye paylarının izlendiği hesap olarak tanımlanabilir. Bağlı ortaklığın sahipliğinin belirlenmesinde ise bu kıstaslar arasından yönetim çoğunluğunu seçme hakkı esas alınmaktadır. Söz konusu hesapların muhasebe açısından işleyişi; bağlı ortaklık için sermaye taahhüdünde bulunulduğunda ya da hisse senedi edinildiğinde hesaba borç ve ortaklık paylarının eldem çıkarılmasıyla alacak kaydedilmesi şeklinde gerçekleşir.
Bir işletmenin doğrudan ya da dolaylı olarak diğer şirketlerin yönetimine ve ortaklık politikalarının belirlenmesine katılmak üzere edindiği hisse senetleri ya da ortaklık paylarının izlendiği hesap ise iştirakler hesabıdır. Bir ortaklıktaki en çok %50 oranında olan sermaye paylarının ya da oy haklarının izlenmesinde iştirakler hesabı kullanılır. İştirak edilen ortaklıklarda iştirak ilişkisinden bahsedebilmek için sermaye payı dikkate alınmadan sahip olunan oy hakkı ya da yönetime katılma hakkı en az %10 olmalıdır. Bu hesap işrirak için sermaye taahhüdünde bulunulduğunda ya da hisse senedi edinildiğinde hesaba borç ve elden çıkarılmasında alacak kaydedilmesiyle işler.
Bağlı Ortaklıklar Muhasebe Kaydı
245 Bağlı Ortaklıklar Hesabı, işletmenin doğrudan ya da dolaylı olarak %50 oranından daha fazla sermaye ya da oy hakkına veya en az bu oranda yönetim çoğunluğunu seçme hakkına sahip olduğu iştiraklerin sermaye paylarının izlendiği hesap olarak bilinmektedir.
Bağlı ortaklık için sermaye taahhüdünde bulunulur ya da hisse senedi edinilirse hesaba borç, ortaklık payları elden çıktığında ise alacak kaydedilir. Bağlı ortaklıklarla ilgili sermaye taahhütleri 246 Bağlı Ortaklıklara Sermaye Taahhütleri hesabında izlenir. Bağlı ortaklık için sermaye taahhüdünde bulunulduğunda ise “245. Bağlı Ortaklıklar Hesabı” karşılığında bu hesaba alacak, taahhüt yerine getirildikçe de hesaba borç kaydedilmesi gerekir.
247 Bağlı Ortaklıklar Sermaye Payları Değer Düşüklüğü Karşılığı hesabı, bağlı ortaklığa iştirak paylarının borsa ya da piyasa değerinde sürekli ya da önemli ölçüde meydana gelen değer azalmalarını izlemek için kullanılır.
Bağlı Ortaklık ve İştirak Farkı
Bir tarafın; hisselerin %50’den fazlasına, oy çokluğunu sağlama hakkına ve yönetim kurulunu belirleyebilme yetkisine sahip olması durumu bağlı ortaklık olarak tanımlanabilir. Bağlı ortaklık dolaylı ya da doğrudan gerçekleştirilebilir.
Bağlı ortaklık işletmelerin gelir, gider, yatırım, sermaye ve karar alma süreçlerini doğrudan etkileyebilir. Bu yüzden iş dünyasındaki en önemli kavramlardan biridir. Sermaye Piyasası Kurulu mevzuatında ve Banka Kanunu’nda son derece açık bir şekilde yer alan bağlı ortaklık genellikle tek bir finansal grup olarak değerlendirilmektedir.
Bir ortaklığın çoğunluğunu elinde bulunduran şirketin belirlenmesi esnasında ise ilgili tarafın yönetim kurulu üyelerini seçme yetkisine sahip olması durumu göz önünde bulundurulur. Bağlı ortaklığı elinde bulunduran ana şirket, ilgili diğer kuruluşlardan daha büyük olmak zorunda değildir. Bahsi geçen ortaklık türü sayesinde şirketlerin daha kapsamlı bir etki alanına sahip olması sağlanabilir. Bunun sonucunda ilgili kuruluşlar daha fazla kâr edebilir. Bağlı ortaklık türü, şirketlerin kendi ürünlerini ve hizmetlerini geliştirmek için farklı alanlara yatırım yapması imkânını sunar.
Bağlı ortaklık, özellikleri ile avantaj sağlayan bir sistem olarak öne çıkar. Bu noktada en dikkat çekici unsur, ilgili şirketin oy çokluğunun bulunmasıdır. Diğer yandan bu söz hakkının sözleşme ya da tüzük gibi yasal yükümlülük doğuran dokümanlarda açıkça belirtilmesi gerekir. Ortaklığın sahibi olan şirket, finansal açıdan karar verici durumda bulunmaktadır. Bu sistemin incelenmesi esnasında %50’den daha fazla sermayeye sahip olma veya oy çoğunluğunu sağlayabilme gibi özelikleri kıstas niteliği taşımaktadır.
Tüm bunların yanı sıra ana şirkete bağlı olan bir kuruluşun hukuki bağımsızlığını yitirmediği gerçeği göz önünde bulundurulmalıdır. Ülke ekonomisi açısından son derece faydalı olan bu kuruluşlar; ilgili sektörün yeni istihdam alanına sahip olmasına, gelişip ilerlemesine yardımcı olur.
Bu ortaklık sistemi genellikle anonim şirket olarak adlandırılan kuruluşlarda görülmektedir. Bağlı ortaklık şartları aynı zamanda işletme hukukuna uygun olmalıdır. Tüm bu unsurlara dikkat edilmesi hâlinde ilgili şirketlerin ekonomik menfaatleri korunabilmektedir.
Aynı zamanda sistem dâhilinde meydana gelebilecek olan olumsuzluklar da bu sayede giderilebilmektedir. Muhasebe sırasında bu iştirak türü için 245 bağlı ortaklıklar hesabı olarak adlandırılan ayrı bir hesap oluşturulur. Ortaklık için sermaye taahhüdünde bulunulduğu veya hisse senedi satın alındığı takdirde ilgili hesaba borç tanımlanmaktadır. Aynı işlem, ortaklık payları elden çıkarıldığında da gerçekleştirilmektedir.
Şirketlerin iştirak yapmasının pek çok farklı nedeni vardır. Bu yatırımın amacı, başarılı şirketlerin gözden çıkarabilecekleri miktarı kâr elde etme amacıyla bir başka şirkete yatırım olarak dönüştürmesidir. Böylece büyük şirketler ellerindeki tutarı kâra çevirmiş olur. İştirak işleminin diğer bir amacı ise ana şirketlerin ürün ve hizmetlerini daga değerli kılmak, şirketin kapasitesini artırmak için diğer şirketlere yatırım yapmak ve sonuç itibarıyla yaptığı yatırım sayesinde ürünlerin kalitesini artırabilmektir.
İştirakçi olarak adlandırılan şirket kâr amacıyla hareket ederek şirketin değerini artırmayı hedefler. İştirakçi şirketlerin yaptığı yatırımların farklı amaçları da olabilir. İştirak çeşitlerinden uygun olanı seçerek şirket için en verimli olan iştirak türüyle birlikte başarı yakalanabilir.
Büyük şirketlerin başka şirketlerin hisselerine ortaklık sağlaması ya da belirli bir katılım amacı doğrultusunda %10 ila %50 arasında sermaye payı alması sonucu ifade edilebilecek iki tür iştirak vardır.
Bağlı ortaklık iştirak türünde ana (büyük) şirket, ortak olduğu şirkette %50 oranından daha fazla oranda oy hakkına sahipse şirket ile bağlı ortaklık kurmuş olur. Bu kapsamda şirket ortaklığı dolaylı ya da direkt olarak gerçekleştirilebilir. Bağlı ortaklık farklı amaçlarla ortaya çıkabilir. Örneğin bağlı ortaklık ile birlikte şirketler hızlı büyümeyi amaçlayabilir veya piyasada limitli olan pazarlarda kendilerini gösterebilir. Bu ortaklık hali Sermaye Piyasası Kurulu Mevzuatı ve Banka Kanunu’nda tek bir finansal grup nezdinde değerlendirilir.
Bağlı ortaklıkta şirketlerin kendi bağımsızlığını yitirmesi söz konusu değildir. Bu iştirak türü sonucunda iki şirketin kendine özgü hukuki bağımsızlığı vardır. Bağlı ortaklık söz konusu hukuki düzenleme ve uygunlukla göre ilerlemelidir. Birincil amaç tüm ortaklıklarda ve ticari faaliyetlerde olduğu gibi şirketlerin kendi ekonomik faaliyetlerini korumasıdır.