Gelir vergisi mükellefleri gerçek usulde gelir vergisine tabi olanlar ve basit usulde gelir vergisine tabi olanlar olarak ikiye ayrılırlar. Gerçek usule tabi olan mükellefler KDV, gelir vergisi ve stopaj vergisi ödemekle yükümlüdürler. Basit usule tabi olan mükellefler ise yalnızca basit usulde ticari kazançlarının vergisini öderler. Ödenmesi gereken rakam iki usulde de sabit olmayıp elde edilen kazanca göre ödenecek vergi tutarı belirlenir.
Basit usul, vergisel anlamda istenilen şartlara haiz olan mükellefler açısından ticari kazancın tespit edilmesini sağlayan yollardan biridir. Ayrıca çeşitli vergisel avantajlara sahip bir vergilendirme şekli olma özelliğine sahiptir. Basit usul diğer vergi mükellefiyetlerine oranla birtakım kolaylıklar sağladığından ön plandadır.
İçindekiler
Basit Usul Vergilendirmenin Sağladığı Kolaylıklar Nelerdir?
Basit usule tabi olan mükelleflerin defter tutması zorunlu değildir. Ancak alınan ve verilen yasal belgelerin Aracılık ve Sorumluluk Sözleşmesi kapsamında meslek odasına ya da mali müşavirler aracılığıyla Defter Beyan Sistemi’ne kayıtlarının yapılması gerekir.
Bu kayıtlar yapılırken sabit kıymetler için amortisman hesaplaması yapmazlar. Aylık dönemlerde KDV beyan zorunlulukları da yoktur. Vergi tevkifatını yalnızca ücret için yapmalarının yanı sıra MUHSGK beyannamesini de yalnızca ücret için doldurmaları gerekir. Üçer aylık dönemlerde Geçici Vergi Beyannamesi beyan etmekten muaf tutulurlar. Yıllık beyannamelerini vermeleri sırasında da ticari kazanç istisnası, genç girişimci istisnası ve vergiye uyumlu mükellef indiriminden yararlanabilirler.
Basit Usule Tabi Olmanın Şartları Nelerdir?
Basit usule tabi olan mükellefler için Vergi İdaresi tarafından bazı avantajlar sağlanmaktadır. Bununla birlikte basit usulün avantajlarından yararlanılabilmesi için Gelir Vergisi Kanunu’nda yer alan Genel ve Özel Şartlar’ın tamamına sahip olunması gerekmektedir.
Basit usule tabi olmanın genel şartları;
- Kendi işinde bilfiil çalışmak ya da bulunmak (Kişinin işinde çırak ya da yardımcı işçi kullanması, hastalık, askerlik, seyahat, yaşlılık, tutukluluk ve hükümlülük gibi zaruri ayrılmalardan dolayı geçici olarak bilfiil işinin başında bulunmaması bu şartı bozmaz. Ölüm halinde, iş sahibinin eşi ya da küçük çocukları namına işe devam olunursa bunların bilfiil işin başında olup olmadığına bakılmaz.)
- İşyeri mülkiyetinin işyeri sahibine ait olduğu durumlarda emsal kira bedeli, işyerinin kira olması durumunda yıllık kira bedeli toplamının 2021 yılı için büyük şehirlerde 12.000 TL’den diğer yerlerde 7.600 TL’den fazla olmaması
- Ticari, zirai ya da mesleki faaliyetler dolayısıyla gerçek usulde gelir vergisine tabi olmamak
Basit usule tabi olmanın özel şartları;
- Alım satım işleri ile uğraşan kişiler için satın aldıkları malları olduğu gibi ya da işledikten sonra satanların yıllık alım tutarlarının 2021 yılı için 150.000 TL’den ya da yıllık satış tutarının 240.000 TL’den fazla olmaması
- Hizmet işleri ile uğraşan kişilerin bir yıl içinde elde ettikleri gayri safi iş hasılatının 2021 yılı için 76.000 TL’den fazla olmaması
- Hem alım satım hem hizmet faaliyetlerini bir arada yürüten kişiler için yıllık satış tutarıyla iş hasılatı toplamının 2021 yılı için 150.000 TL’yi aşmaması
Basit Usule Tabi Olmanın Avantajları
- Yasal muhasebe defteri tutma zorunlulukları yoktur.
- Vergi tevkifatı yapma zorunlulukları bulunmaz. Ücret ve kira giderleri için muhtasar beyanname vermeleri gerekmez.
- Üç aylık dönemlerde geçici vergi vermezler.
- Basit usule tabi mükelleflerin teslim ve hizmetleri KDV’den istisna olduğundan dolayı KDV beyannamesi vermezler.
- Ticari kazancın tespiti aşamasında amortismana tabi olan iktisadi kıymet alışları ile satışları dikkate alınmaz.
- Alınan ve verilen belgelerin kayıtları, mükelleflerin bağlı olduğu meslek odalarındaki bürolarda tutulur. Bununla birlikte isteyen mükellefler kayıtlarını herhangi bir yerden izin almaksızın kendileri tutabilirler ya da mali müşavirlere tutturabilirler.
- Ticari kazançlarına yıllık olarak her yıl Maliye Bakanlığı’nın belirlediği tutarda indirim yapabilirler.
- Uygun şartları taşımaları durumunda Genç Girişimci İstisnası’ndan yararlanabilirler. Ancak bu durumda ticari kazanç istisnasından yararlanmaları söz konusu olmaz.
- Vergiye uyumlu mükelleflere sağlanan %5 oranındaki vergi indiriminden basit usule tabi mükelleflerin de yararlanması söz konusudur.
- Engellilik indiriminden yararlanabilirler.
Basit Usulde Vergilendirmeden Kimler Faydalanamaz?
- Ortaklardan birinin gerçek usulde vergilendirmeye tabi bulunduğu iş yerlerindeki diğer ortakların,
- Kollektif şirket ortaklarıyla komandit şirketlerin komandite ortaklarının,
- İkrazat işiyle uğraşanların,
- Sarraflarla kıymetli maden ve mücevherat alım satımıyla uğraşanların,
- Gelir Vergisi Kanunu’nun 94.maddesinin birinci fıkrasında geçen kişi ve kurumlara karşı inşaat ve onarma işini taahhüt edenlerle bu mükelleflere karşı derece derece taahhütte bulunanların,
- Sigorta prodüktörlerinin,
- Her tür ilan ve reklam işleriyle uğraşanların ya da bu işlere aracılık edenlerin,
- Gayrimenkul ve gemi alım satımı ile uğraşanların,
- Maden işletmeleri, taş ve kireç ocakları, kum ve çakıl istihsal yerleri, tuğla ve kiremit harmanları işletenlerin,
- Şehirler arası yük ve yolcu taşımacılığı yapanlarla treyler, çekici ve benzerlerinin sahiplerinin ya da işleticilerinin basit usulde vergilendirmeden faydalanmaları söz konusu değildir.
Basit usulde vergilendirmeye tabi olan mükellefler 1 Şubat ile 28 Şubat tarihleri arasında yıllık beyanlarını vermek zorundadırlar. beyan edilecek vergiler iki eşit taksitte ödenir. Ödeme kamu bankalarından, vergi dairesi gişelerinden ya da Gelir İdaresi’nden yapılabilir.