SMMM Armağan Yörük

İnternet Satışlarının Ve İnternet Fenomenlerinin Vergilendirilmesi

İnternet Üzerinden Yapılan Satışların Ve İnternet Fenomenlerinin Vergilendirilmesi

İnternet kullanımının yaygınlaşması ve yediden yetmişe herkesin akıllı telefon kullanımına geçmesi internet üzerinden yapılan ticareti de arttırdı. İnternet üzerinden bir ürünün ya da hizmetin satılması veya satın alınması “E-Ticaret” olarak tanımlanmaktadır.

E-Ticaret’in günden güne büyümesindeki en önemli etkenler; satın alınmak istenen ürünlere kısa sürede ve uygun fiyatla ulaşılabilmesi ve fiyatların karşılaştırılabilir olmasıdır. Tüketici herhangi bir ürün veya hizmeti satın almak için çok çeşitli tedarikçilere ulaşabilmekte ve hatta ürünün direk üreticisiyle iletişime geçebilmektedirler. Tüketici sadece yurt içinde değil, yurtdışında da üreticilere ulaşabilmektedir. Bu durum yerli üreticiyi olumsuz etkilediği için ve vergi kayıplarına yol açtığı için yurtdışından ürün alışlarına ekstra vergiler getirilmiştir.

E-Ticaret’i arttıran diğer etkenleri incelediğimizde ise girişimcilerin depolama ve işyeri kirasından kurtulması ön plana çıkıyor. Bir işyerine bağımlı çalışanlarında ek iş olarak E-Ticaret’i değerlendirmesi diğer etkenlerden.

İnternetin bu denli yaygınlaşması E-Ticaret’in yanı sıra sosyal medyayı ve “sosyal medya fenomenliğini” doğurdu. Sosyal medya paylaşım platformlarına günde milyarlarca kişiler giriş yapmakta ve paylaşım yapmaktadır. Binlerce hatta milyonlarca takipçisi olan kişiler sayfalarına reklam alarak bir ticari kazanç elde etmektedir. Sosyal medya fenomenleri katıldıkları etkinliklerden ve yaptıkları paylaşımlardan çok yüksek tutarlar kazanmaktadır. Bu kişilerin kazançlarından dolayı vergilendirilme konusunda Hazine ve Maliye Bakanlığı çalışmalarını ve denetimlerini sürdürmektedir.

E-TİCARETTE VE SOSYAL MEDYA FENOMENLİĞİNDE MÜKELLEFİYET TESİS ETTİRİLMESİ

Bu işleri yapmak isteyen kişi ve kurumlar öncelikle mükellefiyet tesis ettirmelidir. Yapacakları işin hacmine göre şahıs şirketi veya sermaye şirketi (Limited şirket, Anonim Şirket) olarak kuruluş gerçekleştirebilirler.

Kurulacak şirket eğer internetten satış gerçekleştirmek amaçlıyorsa faaliyet kodunu bu amaca uygun seçmelidir. Faaliyet kodunu bir örnekle açıklamak gerekirse “479114-RADYO, TV, POSTA YOLUYLA VEYA İNTERNET ÜZERİNDEN YAPILAN PERAKENDE TİCARET” kullanabilirler.

Kurulacak şirkette eğer sosyal medya fenomenliği üzerinden kazanç sağlanacaksa faaliyet kodunu “731101-REKLAM AJANSLARININ FAALİYETLERİ (KULLANILACAK MEDYANIN SEÇİMİ, REKLAMIN TASARIMI, SÖZLERİN YAZILMASI, REKLAM FİLMLERİ İÇİN SENARYONUN YAZIMI, SATIŞ NOKTALARINDA REKLAM ÜRÜNLERİNİN GÖSTERİMİ VE SUNUMU VB.)” olarak seçebilirler.

E-TİCARETTE VE SOSYAL MEDYA FENOMENLİĞİNDE VERGİLENDİRME

Öncelikle kendi web sitesinden satış yapmak isteyen girişimciler Elektronik Ticaret Bilgi Sistemine (ETBİS) KEP adresleriyle kayıt olmak zorundadır. Aynı şekilde girişimci internet üzerinden yurtdışına satış yapılacaksa sisteme kep adresiyle kayıt olmak zorundalar. Fakat yurtiçindeki satışlarda n11, Hepsiburada gibi ortak pazar yerleri kullanılıyorsa ve sosyal medya üzerinden instagram, facebook vb. platformlar kullanıyorsa kayıt zorunluluğu yoktur.

Elektronik Ticaret Bilgi Sistemine (ETBİS) E-Ticaret yapan girişimcileri ve firmaları kayıt altına almak amacıyla Gümrük ve Ticaret Bakanlığı tarafından oluşturulmuştur. Sistemin amacı internetten alışveriş yapan tüketiciyi korumak, E-Ticaret yapan firmaların kayıtlarından istatistikler oluşturmak ve güvenli bir ticaret ortamı sağlamaktır.

E-Ticaret yapan girişimcilerin yıllık cirosu 5 Milyon TL üzerine çıkması halinde E-Arşiv fatura kullanma zorunluğu da vardır.

Katma Değer Kanunun 1/1.maddesine göre “Türkiye’de ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin katma değer vergisine tabi olduğu” belirtilmiştir. KDV kanundaki hassas konu malların veya hizmetin nereden alındığı ve nereye satıldığıdır. Eğer ürün yurt içinde satılıyor Katma Değer Vergisine tabidir. Eğer ürün yurtdışında temin edilip yurtdışında satılıyorsa Katma Değer Vergisi konusuna girmemektedir ve vergi hesaplaması yapılmayacaktır. Eğer ürün yurt içinde tedarik edilip yurtdışında satılıyorsa bu satış ihracat kapsamına gireceği için Katma Değer Vergisi hesaplanmayacaktır. İhracat yoluyla yapılan satışlarda eğer devreden KDV mevcut ise KDV iadesi alınabilmektedir.

2012 yılında ihracatın önünü açmak için yeni bir uygulama hayata geçirildi. Mikro ihracat ya da Kolay ihracat olarak adlandırılan bu sistem sayesinde şirketler tek seferde 300 kg ve 15.000 euroya kadar olan ürünlerini sadece Elektronik Ticaret Gümrük Beyanı hazırlanarak ek bir bedele gerek kalmadan, uluslararası kargo şirketleri aracılığı ile yurtdışına gönderebiliyorlar. Bu da hem maliyet ve zamandan kazandırıyor hem de bürokratik işlemleri yok denecek kadar azaltıyor. Mikro ihracatın diğer faydaları ise şunlar; İhracatçı Birlikleri Nispi Aidatı’ndan muafiyet sağlıyor, Gümrük Müşavirliği Ücreti alınmıyor, vekaletname aranmıyor, hızlı bürokratik işlemler sayesinde zamandan tasarruf sağlanıyor ve cumartesi günü bile gümrük işlemi yapılabiliyor.

193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 1’inci maddesinde; “Gerçek kişilerin gelirleri gelir vergisine tâbidir. Gelir bir gerçek kişinin bir takvim yılı içinde elde ettiği kazanç ve iratların safi tutarıdır.” denilerek gelir vergisinin konusu açıklanmıştır. Aynı kanunun 37’nci maddesinde ise ticari kazancın tanımı yapılmış olup; her türlü ticari ve sınai faaliyetlerden doğan kazançların ticari kazanç olduğu hüküm altına alınmıştır. Yine aynı kanunun 2.bölümü 3.maddesinin 1 numaralı bendinde; Türkiye’de yerleşmiş olan gerçek kişilerin Türkiye içinde ve dışında elde ettikleri kazanç ve iratların tamamı üzerinden vergilendirileceği hükme bağlanmıştır.

E-Ticaret yapan kişi ve şirketler diğer tüm ticari kazanç sağlayanlar ile aynı şekilde vergilendirilir, faturalama, muhasebe kayıtları ve bildirimleri farksızdır. E-Ticaret yapan kişi ve şirketler için satışa konu olan ürünün yurtiçinden yurtdışına veya yurtdışından yurtdışına olmasına bakılmaksızın Türkiye’de vergilendirilecektir.

Sosyal medya fenomenleri de sosyal medya paylaşımları dolayısıyla elde ettikleri gelirin ticari kazanç olarak vergilendirilmesi ve gelir vergisine tabi olması gerekmektedir. Bu kapsamda sosyal medya fenomenleri bağlı bulundukları vergi dairesinde gelir vergisi mükellefiyeti açtırmalıdır. Kazançlarından dolayı da diğer tüm ticari kazanç sağlayanlar ile aynı şekilde vergilendirilir, faturalama, muhasebe kayıtları ve bildirimleri farksızdır. Ayrıca 18.12.2018 tarih ve 476 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile yapılan düzenlemeyle birlikte sosyal medya fenomenlerinin vergi mükellefi olup olmadıklarına bakılmaksızın kazançları üzerinden %15 oranında vergi kesintisi yapılması gerekmektedir.

Özetle:

İnternet kullanımının ve sosyal medya sitelerinin yaygınlaşmasıyla birlikte ticaret yapmak kolaylaşmıştır. Bu kolaylıklardan yararlanarak E-Ticaret yapan kişi ve şirketler vergiye tabi oldukları için mükellefiyet tesis ettirip beyanlarına vereceklerdir.

Televizyon, radyo ve gazete reklamlarından ziyade sosyal medya üzerinden yapılan reklamlar daha fazla kişiye ulaşmakta ve tüketiciler nezdinde daha büyük etkileri olmaktadır. Takipçi sayısı yüksek olan fenomenlerin takipçilerini etkileme gücü çok fazladır. Sosyal medya fenomenleri kazançlarından dolayı gelir vergisine tabidir. Ayrıca elde edecekleri gelir üzerinden katma değer vergisi hesaplayarak beyan etmeleri gerekiyor.

Open chat
1
Scan the code
Merhaba,
Nasıl yardımcı olabilirim?