Bir kimse tarafından ekonomik menfaat sağlama amacıyla emek ve sermaye bir araya getirilerek oluşturulan üretim birimi, işletme olarak adlandırılır. Bu kapsamda, işletmenin tanımı mal ve hizmetin yürütüldüğü ve tüzel kişiliğe sahip birim olarak yapılabilir.
Ticari işletmenin unsurları, Türk Ticaret Kanunu’nun 11. Maddesinde aşağıda yer aldığı şekilde belirtilmiştir:
- Ticari işletme gelir elde etmeyi hedeflemelidir.
- Ticari işletme bağımsız bir yapıdadır. Şubeler iç ilişkide bağımlı olduğundan ticari işletme olarak sayılmaz.
- Ticari işletmenin faaliyetleri devamlı olmalıdır.
- İşletmenin yürüttüğü faaliyet esnaf sınırını aşmamalıdır. Bu sınır 2023 yılı için yıllık alış tutarı 890.000 TL, satış tutarı 1.270,000 TL şeklindedir. Bu limitlerin yarısını aşan gerçek kişilerin işletmesi, ticari işletme sayılır. Yıllık gayrisafi satış hasılatı 440.000 TL’yi aşanlar da tacir konumunda kabul edilir.)
İçindekiler
Ticari İşletmelerde Merkez ve Şube Kavramı
Ticari işletmelerde merkez kavramı; işletmenin idari, ticari ve teknik faaliyetlerinin toplandığı ve yürütüldüğü yer olarak tanımlanabilir. Şirketlerin merkezi, şirket sözleşmesinde mutlaka belirtilmelidir.
Ticari işletmelerde şube kavramı ise Ticaret Sicil Yönetmeliği’nde tanımlanmıştır. Bu kapsamda; bir ticari işletmeye bağlı olarak kendi başına sınai ya da ticari faaliyetin yürütüldüğü yerler ve satış mağazaları şube olarak adlandırılır.
Ticari işletmelerde şubeler, iç ilişkilerinde merkeze bağlı olur. Dış ilişkilerinde ise merkeze bağlı değildir, diğer bir deyişle bağımsızdır. Şube, merkezin adına ve hesabına hak ve borç sahibi olabilir. Ayrıca, şubenin yer ve yönetim yönünden merkezden ayrı olması gerekir.
Türk Ticaret Kanunu’nun 48.maddesine göre şubeler, merkezin ticaret unvanını, şube olduğunu belirtir bir şekilde kullanmalıdır. Merkezi Türkiye’de yer alan işletmelerin şubeleri de bulundukları yerin ticaret siciline tescil edilip ilan olunmalıdır. Gerçek ya da tüzel kişinin farklı yerlerde şubeleri bulunuyorsa, o şubenin bulunduğu yerde de şubenin yaptığı işlemlerden dolayı merkeze karşı dava açılması mümkündür.
Ticari İşletmelerin Devri Nasıl Olur?
Ticari işletmenin hakları ve borçlarıyla birlikte bir bütün hâlinde bir başka kişiye devredilmesi, ticari işletmenin devri olarak adlandırılır. Ticari işletme devrinin aşamaları şu şekilde sıralanabilir:
- Yazılı devir sözleşmesi yapılır.
- Devir sözleşmesi Ticaret Siciline tescil ettirilir.
- Ticari işletmenin devri ilan edilir.
Ticari işletmelerin devrinde, işletmenin asli unsurlarının devredilmiş olması şartı aranır. Devredilen unsurlarla ticari işletme faaliyetlerini sürdürebiliyorsa, devir sözleşmesiyle işletmeye ait bazı hususların devre dışı bırakılması mümkün olabilir.
Ticari işletme devri aynı zamanda bazı sonuçları da beraberinde getirir:
- Devreden, devreden kişiyle aynı konuda ve aynı yerde işletme açamaz. Diğer bir deyişle rekabet yasağı söz konusudur.
- Ticari işletmeyi devreden tacir, tacir sıfatını kaybetmekte olup ticareti terk ettiğini tescil ve ilan ettirmesi gerekir.
- Devredenin, ticari işletmenin borçlarından sorumluluğu iki yıl ile sınırlıdır. Devralan ise her borcun tabi olduğu zaman aşımı süresiyle borçlardan sorumlu tutulur.
- Ticari işletmeyi devreden tacirin bu durumu on beş gün içerisinde tescil ve ilan ettirmesi gerekir. Ticari terk eden tacirin, ilandan itibaren bir yıl süreyle iflas yoluyla takip edilmesi mümkündür.
Ticari İşletme Rehni
6750 sayılı Kanun, teslimsiz taşınır rehini hakkının güvence olarak kullanımını yaygınlaştırmayı amaçlar. Teslim gerçekleştirilmeksizin taşınır rehni kurulduğu durumlarda işletmenin devamlılığı da sağlanır. 6750 sayılı Kanunun 5. maddesinde sayılan taşınır ve haklardan biri ya da birden fazlası üzerinde rehin hakkı tesis edilebilmektedir.
Ticari işletmenin tamamı üzerinde rehin kurulduğu durumlarda, rehnin kurulması esnasında işletmenin faaliyetine tahsis edilmiş olan her tür varlık rehnedilmiş sayılmaktadır. Bu hususun sınırı ise rehnin kapsamına giren taşınır varlıklar borcu karşılamadığında işletmenin tümü üzerinde rehin tesis edilememesidir.
Rehin kurulması sürecinde dikkat edilmesi gereken önemli unsurlar aşağıda maddelenmiş bir şekilde sıralanmıştır. Bu maddeler, taraflar arasında düzenlenen rehin sözleşmesinin kayıt altına alınması ve rehin hakkının üçüncü kişilere karşı geçerli olmasıyla ilgili önemli detaylar barındırır.
- Taraflar arasında rehin sözleşmesi yapılması zorunludur.
- Hazırlanan rehin sözleşmesi, Rehinki Taşınır Sicili’ne tescil ettirilmelidir.
- Kredi kuruluşları ile tacir, üretici örgütü, esnaf, serbest meslek erbabı ya da tacir veya esnaf ile tacir ya da esnaf rehin sözleşmesinin tarafları olabilir.
- Rehinli Taşınır Sicili aleni olup rehin hakkı, rehin sözleşmesinin sicile tescil edilmesini takiben üçüncü kişilere karşı hüküm ifade eder.
Rehin alacaklısı, alacağının son bulmasını takip eden on beş iş günü içinde, rehin kaydının Sicilden terkini için başvuruda bulunmalıdır. Rehin alacaklısı tarafından başvuru yapılmaması durumunda idari para cezası gündeme gelir.
Ticari İşletmenin Özellikleri Nelerdir?
- Ticari işletmelerin temel özelliklerinden biri, devredilebilir olmasıdır. Ticari işletmelerin başka birine devredilmesi, ortak bir işletme olması hâlinde hakların miras kalması ve satılması mümkündür.
- Ticari işletmelerin diğer bir özelliği ise rehnedilebilir olmasıdır. Ticari işletmelerde rehin yani ipotek işlemi kanuna göre yapılır. Rehin yani ipotek işlemi kanununda kişinin varlığı, borcunun karşılığında bir teminat olarak gösterilmekte olup bu durum her ne kadar haciz gibi görünse de farklıdır. Hacizden farkı ise borçlanan kişinin her şeyini kaybetmesi değil, borcunu ödememesi durumunda ne kaybedeceğinin önceden belirlenmiş olmasıdır.
- Ticari işletmeler istenildiği kadar şube ya da bayi açabilir. Bu konuda hiçbir sınır bulunmaz.
- Ticari işletmeler tasfiye edilebilir, yani işletmenin varlığına son verilerek kapatılması mümkündür. İşletmenin varlığına son verilmesi amacıyla bir Tasfiye Memuru atanır. Tasfiye memurunun devlet memuru olması zorunluluğu bulunmadığından, yalnızca tasfiye görevlisi olarak tanınması gereklidir.