SMMM Armağan Yörük

Yurtdışından Hizmet Alımlarında Kurumlar Vergisi Stopajı ve KDV Tevkifat Uygulamaları

Yurtdışından hizmet alımları, bir şirketin küresel faaliyetleri çerçevesinde sıklıkla karşılaşılan bir durumdur. Ancak bu hizmetlerin vergisel boyutları, özellikle Kurumlar Vergisi Stopajı ve Katma Değer Vergisi (KDV) Tevkifatı açısından dikkatle ele alınması gereken bir konu olarak karşımıza çıkar. Vergi düzenlemelerinin karmaşıklığı göz önüne alındığında, ilgili mevzuatın derinlemesine anlaşılması ve doğru bir şekilde uygulanması oldukça önemlidir.

Bu yazımızda; yurtdışından alınan hizmetlerin Türk vergi mevzuatı kapsamında nasıl değerlendirilmesi gerektiği, hem Kurumlar Vergisi Stopajı hem de KDV Tevkifatı açısından ele alınacak ve pratik uygulama detayları paylaşılacaktır.

Hizmet Kavramı ve Vergisel Uygulamalar

Hizmet, Katma Değer Vergisi Kanunu’na göre teslim ve teslim sayılan haller dışında kalan işlemler olarak tanımlanmıştır. Bu işlemler, bir şeyi yapmaktan meydana getirmeye kadar geniş bir yelpazeyi kapsar. Hizmetin somut olmaması ve geriye dönük tespitinin zorluğu sebebiyle, vergi mevzuatında tevkifat yöntemi uygulanmaktadır. Bu yöntemle, vergiyi beyan etme ve ödeme sorumluluğu kısmen ya da tamamen alıcıya aktarılmaktadır.

KDV Tevkifatı ve Uygulama Koşulları

KDV Kanunu’nun 1. maddesi; Türkiye’de yapılan ticari, sınai, zirai ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde gerçekleştirilen hizmetler ile yurtdışından alınan her türlü hizmet ithalatının KDV’ye tabi olduğunu belirtir. Bir hizmetin KDV kapsamına girmesi için ya hizmetin Türkiye’de yapılmış ya da Türkiye’de faydalanılmış olması gerekmektedir.

Türkiye’de ikametgahı, işyeri ya da kanuni merkezi bulunmayanların sağladığı hizmetlerde; KDV’nin ödenmesi yükümlülüğü, hizmetten faydalanan Türkiye’deki muhataba aittir. Bu durumda, hizmet alıcısı sorumlu sıfatıyla beyanda bulunur ve ödeme yapar.

Örneğin yurtdışındaki bir firmayla yapılan reklam anlaşmasında hizmetten yurt içinde faydalanılıyorsa, KDV tevkifatı yapılır. Ancak hizmet yalnızca yurtdışında kullanılıyorsa KDV yükümlülüğü oluşmaz. Elektronik ortamda alınan hizmetlerde, hizmeti alan KDV mükellefi olmayan gerçek kişiyse tevkifat uygulanmaz ve hizmeti veren şirket 3 No’lu KDV Beyannamesi düzenler.

KDV Tevkifatında Önemli Detaylar

KDV’nin doğru bir şekilde hesaplanabilmesi için belirli kurallara uyulması gerekir. Hizmet bedelinin döviz ile hesaplanması durumunda, döviz vergiyi doğuran olayın meydana geldiği andaki cari kur üzerinden Türk Lirası’na çevrilmelidir.

Hizmete ilişkin fiyat veya kur farkı gibi sonradan oluşan değişikliklerde, ilk işlem tarihi esas alınarak beyan yapılır. Tevkifat kapsamındaki tüm ödemeler, 2 No’lu KDV Beyannamesi ile beyan edilir ve takip eden ayın 25. gününe kadar ödenir.

2024 yılından itibaren, sorumlu sıfatıyla beyan edilen KDV’nin 1 No’lu Beyanname’de indirim konusu yapılabilmesi için “ödeme şartı” getirilmiştir. Bu şart sağlanmadıkça KDV indirilemez.

Kurumlar Vergisi Stopajı ve Altın Kurallar

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu, yurtdışından alınan hizmetler kapsamında stopaj uygulamalarını düzenlemektedir. Kanuna göre, yurtdışındaki bir firmanın yalnızca Türkiye’de elde ettiği kazançlar vergilendirilebilir. Bunun da ticari kazanç, serbest meslek kazancı veya gayrimenkul sermaye iradı gibi belirli gelir unsurları kapsamında değerlendirilmesi gerekir.

Ticari Kazançlar

Dar mükellef kurumların Türkiye’de ticari kazançlarının vergilendirilmesi için şu şartlar aranır: İşyerinin Türkiye’de olması veya daimi bir temsilci aracılığıyla gelir elde edilmesi. Bu şartlar yoksa, ticari kazanç Türkiye’de elde edilmiş sayılmaz ve stopaj uygulanmaz.

Ancak internet reklam hizmetleri farklı bir konu olarak değerlendirilir. Kurumlar Vergisi Kanunu’na göre, Türkiye’de verilen veya aracılık edilen reklam hizmetleri üzerinden %15 oranında stopaj yapılması gerekmektedir. Örneğin, Google gibi platformlardan alınan reklam hizmetlerine bu oran uygulanır.

Bununla birlikte, bulut depolama ve yazılım hizmetleri gibi hizmetler reklam hizmetlerinden ayrıdır. Bu tür hizmetler genelde gayrimaddi hak olarak değerlendirilir ve stopaj oranı ilgili ülkeyle yapılan anlaşmalara göre (örneğin %10) belirlenir. Bu nedenle her hizmet türünün vergi açısından ayrı bir şekilde ele alınması gerekir.

Serbest Meslek Kazançları

Dar mükellef kurumların elde ettiği serbest meslek kazançlarının Türkiye’de vergilendirilebilmesi için belirli şartlar vardır. Bu kazançların vergilendirilmesi, serbest meslek faaliyetinin Türkiye’de yapılması veya Türkiye’de değerlendirilmesi durumunda mümkün olur.

Peki, “Türkiye’de değerlendirilmesi” ne anlama gelir? Bu, ödemelerin Türkiye’de yapıldığı ya da ödemenin yurt dışında gerçekleşmiş olsa bile, bu ödemenin Türkiye’deki bir hesabı etkilediği, yani hesaplara kaydedildiği veya kâr olarak ayrıldığı durumlardır. Özetle, ödemenin bir şekilde Türkiye ile bağlantılı bir mali kayda geçmesi bu kapsamda değerlendirilir.

Gayrimaddi Hak Bedelleri

Dar mükellef kurumların Türkiye’de gayrimaddi haklardan gelir elde etmesi durumunda, bu gelir “gayrimenkul sermaye iradı” olarak değerlendirilir. Bunun vergilendirilebilmesi için mal veya hakkın Türkiye’de kullanılması ya da işlemle bağlantılı bir ödemenin Türkiye’de yapılması gerekir. Ödeme yurt dışında yapılmış olsa bile, eğer bu hesaplara yansıyorsa yine vergilendirme kapsamına girer. Patent, telif hakkı ve gizli formül gibi haklar bu kapsama dahildir.

Gayrimaddi hakların kira ya da satışından elde edilen gelirlerde, öncelikle Türkiye ile ilgili ülke arasında çifte vergilendirmeyi önleme anlaşması (ÇVÖA) olup olmadığı kontrol edilmelidir. Anlaşma varsa, oradaki stopaj oranı dikkate alınır. Örneğin, bulut depolama hizmeti için İrlanda-Türkiye arasında yapılan anlaşmaya göre %10 oranında stopaj uygulanabilir.

Hizmet alımlarında kazancın niteliğini anlamak ve doğru oranı uygulamak önemlidir. Değiştirilmeden veya çoğaltılmadan satılan veya kullanılan yazılımlar ticari kazanç sayılır. Şirket için özel olarak hazırlatılan yazılımlar serbest meslek kazancı olarak değerlendirilir. Yazılım üzerindeki kopyalama veya değiştirme haklarının alınması hâlinde gelir gayrimaddi hak geliri olarak vergilendirilir.

Çifte vergilendirme anlaşmalarını uygulayabilmek için hizmet verenin mukimlik belgesini Türkçe tercümesiyle birlikte ilgili vergi dairesine sunması zorunludur. Bu düzenlemeler, doğru vergi yönetimi için hassasiyetle takip edilmelidir.

car-insurance-paper-calculator-stack-coins-banknotes-table_151013-40371.jpg

Open chat
1
Scan the code
Merhaba,
Nasıl yardımcı olabilirim?