SMMM Armağan Yörük

İşletmeler açısından son derece önemli bir muhasebe aracı olan cari hesap, işletmelerin ve bireylerin ticari ilişkilerinde alacak ve borçları izleme amacıyla kullanılır. Cari hesaplara müşteriler, tedarikçiler ya da diğer ticari ortaklarla yapılan finansal işlemler kaydedilir ve söz konusu işlemlerin düzenli takibi cari hesap üzerinden sağlanır. Cari hesaplar işletmelerin nakit akışlarının yönetilmesine, alacak ve borç bakiyelerinin kontrol altında tutulmasına yardımcı olur. Etkin bir cari hesap yönetimi yapılarak işletmelerin finansal durumunu koruması ve ticari ilişkilerini sürdürülebilir bir şekilde yönetmesi sağlanabilir.

Cari hesap, müşteriler ve tedarikçiler arasında meydana gelen her tür işlemin birlikte düzenlendiği bir hesap olma özelliğine sahiptir. Türk Ticaret Kanunu’nun 89. maddesinde cari hesap en iyi şekilde tanımlanmıştır. Bu tanımlama; “İki kişinin herhangi bir hukuki sebep veya ilişkiden doğan alacaklarını teker teker ve ayrı ayrı istemekten karşılıklı olarak vazgeçip bunları kalem kalem alacak ve borç şekline çevirmek suretiyle hesabın kesilmesinden sonra çıkacak artan tutarı isteyebileceklerine ilişkin sözleşme” şeklindedir.

Cari, yürürlükte olan ya da içinde bulunulan gibi anlamlar taşıyan bir kelimedir. Farklı ölçeklere sahip olan tüm şirketler alacak verecek işlemlerini bir arada tutarak takip etmek için cari hesaplardan faydalanır. Cari hesap takibi ise şirketlerin ticari ilişkilerini daha sağlıklı bir şekilde yürütmesi ve alacak-verecek süreçlerini yönetmesi açısından çok önemlidir.

Cari Hesap Yönetimi Neden Önemli?

Cari hesap yönetimi, müşteriler ve tedarikçiler arasındaki ticari ilişkileri düzenli olarak kayıt altına alma, analiz etme ve raporlama süreçlerini kapsamaktadır. Cari hesap yönetimi ve takibi ile işletmelerin geçmiş ve güncel durumuna ilişkin bilgilere hakim olmak, ilerleyen dönemler için doğru kararlar almak mümkündür. Cari hesap takibi ve yönetimi, Excel ya da cari hesap programları kullanılarak yapılabilir. Genellikle ön muhasebe programında bulunan cari hesap takip özelliği; gelir gider takibi, stok takibi ve çek senet takibi gibi farklı fonksiyonlar ile birlikte kullanılmaktadır.

Cari hesap takibi yapılarak borç ve alacaklar detaylı bir şekilde izlenebilir, işletme için gerekli olan raporlar eldeki bilgilere dayanarak hazırlanabilir ve olası ihtilaf durumlarında uzlaşma daha kolay sağlanabilir.

İşletmeler iyi bir cari hesap yönetimi ile hangi müşterilerinden ne kadar alacakları olduğunu, kime ne kadar ödeme yapmaları gerektiğini kolayca takip edebilir. Bunun yanı sıra geçmiş dönem bilgilerini ve güncel bilgileri de eksiksiz bir şekilde takip etmek söz konusu olabilir.

Cari hesap yönetimi, genel bir işleyiş planına sahip olmak açısından da önemlidir. Çünkü cari hesap alacağı durumunun belirlenmesiyle birlikte herhangi bir ödemede herhangi bir aksama olduğu da doğrudan tespit edilebilir. Ayrıca ödemelerin ne zaman geleceğini bilmek de işletmenin işleyişi ve yapılacak harcamaların doğru bir şekilde planlanması açısından önemlidir.

Cari Hesap Sözleşmesi Nedir?

Ticari bir ilişki içerisinde bulunan iki tarafın, alacak ya da vereceklerini teker teker istemek yerine hepsini bir arada ve tek seferde istemeye karar vermesi sonucu oluşan sözleşme, cari hesap sözleşmesi olarak adlandırılır. Cari hesap sözleşmesinde her iki taraf birbirine ileri bir tarih için taahhüt verip sözleşir. Cari hesap kapsamında belirlenen alacak ve verecek değerler, sözleşmede belirtildiği ve her iki tarafın üzerinde anlaştığı gibi vadesi gelince tahsil edilir ve cari hesap sözleşmesi kapanır.

Cari hesap sözleşmesinin taraflarıyla ilgili olarak TTK’da özel bir düzenleme bulunmaz. Cari hesap sözleşmesinin tarafları gerçek ya da tüzel kişiler olabilmektedir. Tacir olmayan gerçek ya da tüzel kişiler arasında yapılan sözleşmeden doğan ilişki TTK’nın 3. maddesine göre ticari bir iş sayılacağından ticari işlerde uygulanan hükümler geçerli olur.

Cari hesap sözleşmesinde, sözleşme süresi ve hesap devresi olmak üzere iki farklı süre bulunmaktadır. Sözleşme süresi hesap devresinden daha uzundur. Cari hesapta bir sözleşme süresi ve birden fazla hesap devresi bulunur. İki kapatma tarihi arasında geçen süre hesap devresi olarak adlandırılır.

Cari hesap sözleşmeleri, belirli ya da belirsiz süreli olarak yapılabilir. Belirli süreli cari hesap sözleşmesi, süre sona erince; belirsiz süreli hesap sözleşmesi ise taraflardan birinin feshi ihbar etmesiyle sona erer.

Cari hesap sözleşmelerinde üç aşamalı bir işleyiş vardır. Öncelikle alacaklar hesaba geçirilir, sonra bu alacakların takası ve son olarak bedelin tespiti ve kabulü aşamasına gelinir. Taraflar cari hesap sözleşmesi ile alacaklarını karşılıklı olarak hesaba yazmayı kabul eder. Ayrıca hesaba geçirilen alacakların hesap devresi sonunda takas edilmesini de kabul etmektedir. Cari hesapta takas için tarafların bir beyanda bulunması gerekmez. Hesap devresinin sona ermesiyle birlikte alacak ve borçların birbirinden çıkarılmasıyla takas kendiliğinden gerçekleşir.

Bakiye tespiti ve tebliği, hesabı tutan taraf tarafından yapılır. Cari hesabı kimin tutacağı ise cari hesap sözleşmesi ile belirlenebilir. Banka cari hesaplarında cari hesabın tutulması banka tarafından yapılmaktadır.

Cari Dönem Nedir?

Cari dönem, cari hesabın kapsadığı süredir. Aylık, yıllık ya da özel olarak belirlenmiş başlangıç ve bitiş tarihleri arasındaki süre, cari dönem ile ifade edilebilir. İşletmeler genellikle yıllık, aylık ve haftalık olacak şekilde cari hesaplar tutmaktadır. Cari hesapların zamansal bir çizelgeye sahip olması, aylık ve haftalık gibi farklı dönemlere ilişkin raporlar çıkarılması sürecini kolaylaştırır.

Diğer yandan cari dönemlerin niteliği ve genişliği, işletme özelinde değişiklik gösterebilir. Belirli bir döneme ait olan cari hesaplar sayesinde özelden genele analiz, rapor ve değerlendirmeyi bölünmüş ve verimli bir şekilde yapmak mümkündür.

Cari Bakiye Ne Demek?

Cari hesapta yer alan ancak henüz nakdi olarak ödenmemiş değere cari bakiye adı verilir. Cari bakiye, cari sözleşmede bulunmakta olan hükümler çerçevesinde tahsil edilmek üzere olan, belirlenen bir tarihte alınacak değer olarak tanımlanabilir.

Cari sözleşmede belirtilen şekilde ve tarihte alınacak olan ödeme ise cari hesaba cari bakiye olarak kayıt edilir. Bu kapsamda cari bakiye için alacak ve verecek değerler arasındaki fark demek de mümkündür.

Cari bakiye, muhasebede en çok karşımıza çıkan terimlerden biridir. Cari hesap bakiyesi, borç bakiyesi ve alacak bakiyesini içermekte olup borç bakiyesi, cari hesap bakiyesinin işletmeye borçlu olduğu anlamına gelmektedir. Alacak bakiyesinde ise tam tersi bir durum söz konusu olup cari hesap alacağı olduğu anlaşılabilmektedir. Burada belirtilen durumlara göre borç ya da alacak hareketlerinin hangi tarihlerde yapılacağı, hareket vade tarihine göre düzenlenmektedir.

Cari Oran Nedir, Nasıl Hesaplanır?

İşletmelerin ne kadar iyi bir durumda olduğunu belirleme aşamasında finansal analiz kritik bir role sahiptir. Cari oran ise finansal analizin kilit noktalarından biridir. Cari oran en basit şekliyle şirketin kısa vadeli borçlarını karşılama kapasitesini gösteren bir ölçüt olarak tanımlanabilir.

Cari oran, işletmenin likidite seviyesini diğer bir deyişle nakit akışını ve oluşturma kapasitesini ortaya koymaktadır. Cari oranın hesaplanması, işletmenin mali sağlığını değerlendirme açısından büyük önem taşımaktadır. Çünkü cari oranı doğru bir şekilde hesaplamak ve analiz etmek, şirketin uzun vadeli başarıları üzerinde doğrudan etkilidir.

Cari oran temel olarak şirketin elinde bulunan dönen varlıkların, kısa vadeli borçları ne ölçüde karşılayabildiğini belirleyen bir göstergedir. Hesaplama, şirketin likidite durumunu yansıtarak acil finansal gereksinimleri karşılama yeteneğini ortaya koyar. Finansal analizlerde şirketin kısa vadede mali yükümlülüklerini ne kadar rahat karşılayabileceğini görmek için cari oran hesaplaması kullanılır. Bu kapsamda nakit, alacaklar ve stoklar gibi dönen varlıklar kategorisine giren kalemler, şirketin kısa vadeli borçlarıyla kıyaslanır. Bu oranın genellikle  1:1 veya daha yüksek olması beklenir. Bu sayede şirketin borçlarını rahatlıkla karşılayabileceği anlaşılabilir. Cari oranın 1’in altında olması, şirketin kısa vadeli borçlarını öderken zorlanabileceğine dair bir işarettir.

Cari oranın hesaplanması genellikle kredi analizlerinde kritik bir öneme sahiptir. Çünkü banka ve diğer finansal kuruluşlar, kredi verme sürecinde şirketlerin cari oranını dikkate alır. Yüksek bir cari oran, şirketin finansal sağlığının iyi olduğu ve borçlarını zamanında ödeyebileceği anlamına gelir. Potansiyel yatırımcılar ve kredi verenler için güven veren bir faktör olarak kabul edilir.

Cari oran, şirketin kısa vadeli finansal gücünü ve likiditesini ölçmesi nedeniyle finansla analizlerde sıklıkla başvurulan temel bir göstergedir. Bu oranı doğru bir şekilde hesaplamak ve yorumlamak, şirketlerin finansal sağlığı ve kredi edinme kabiliyeti açısından önemlidir.

Cari oran formülü, şirketlerin kısa vadeli borçlarını karşılayabilme yeteneğini gösterdiğinden finansal analizlerde sıklıkla kullanılır. Cari oran formülü şu şekildedir:

Cari Oran = Dönen Varlıklar / Kısa Vadeli Borçlar

Cari oran formülü ile hesaplanan değerler; şirketin sektörüne, faaliyet dönemine ve yaptığı yatırımlara göre farklılık gösterebilmektedir. Bazı sektörlerde likidite ihtiyacı daha yüksek, diğerlerinde ise daha düşük olabilir. Bu nedenle “cari oran kaç olmalı?” sorusuna verilebilecek ideal bir yanıt yoktur. Cari oranın kaç olması gerektiği, şirketin faaliyet gösterdiği sektöre ve piyasa koşullarına göre değişiklik gösterebilir.

Cari oran hesaplama kadar önemli olan diğer bir adım ise cari oran yorumlamadır. Cari oran, işletmenin dönen varlıkları toplamı kısa vadeli borçlara bölünerek hesaplanır. Cari oranın yüksek olması, işletmenin finansal olarak sağlam ve likiditesinin yüksek olduğunu gösterir.

Cari oranın 1’den büyük olması, işletmenin dönen varlıklarının kısa vadeli borçları karşılama konusunda yeterlili olduğu anlamına gelir. Yani şirket borçlarını ödeyebilme gücüne ve sürdürülebilir bir finansal yapıya sahiptir. Cari oranın 2 gibi bir değere ulaşması ise şirketin kısa vadeli borçlarının iki katı kadar likit varlığı karşılayabildiğini gösterir. Satıcılar ve bankalar gibi kısa vadeli borç verenler için yüksek bir cari oran, şirketin borçlarını rahatça ödeyebileceğine dair bir gösterge olarak kabul edilir. Cari oranın 10 ya da 15 gibi aşırı yüksek seviyelere çıkması ise şirketin elindeki nakit ve likit varlıkları verimli bir şekilde kullanamadığının ya da yanıltıcı bilançonun bir işareti olabilir.

Cari oran yorumlama sürecinde genel olarak kabul edilmekte olan eşik değerler aşağıda belirtilmiştir:

0 – 1,00: Cari oran düşük seviyede

1 – 1,85: Cari oran kabul edilebilir seviyede

1,85 ve üzeri: Cari oran iyi seviyede



Bir yanıt yazın

Open chat
1
Scan the code
Merhaba,
Nasıl yardımcı olabilirim?