SMMM Armağan Yörük

Ekonomik Büyüme Nedir?

Ekonomik aktivitelerin temel amacı, bireylerin refahını artırmak ve yaşam standartlarını yükseltmektir. Bu amacın gerçekleştirilebilmesi için ekonomilerde üretim artırılması yani ekonomik büyüme sağlanmalıdır. Herhangi bir ülkenin genellikle bir yıl olmak üzere belirli bir dönemde ürettiği nihai mal ve hizmetlerin piyasa fiyatıyla parasal değeri GSYİH yani Nominal Gayri Safi Yurt İçi Hasıla olarak adlandırılır. 

GSYİH rakamları parasal diğer bir deyişle enflasyonist unsurlar barındırdığı için rakamlar defilatör vasıtasıyla arındırıldıktan sonra üretilen mal ve hizmetlerin reel olarak artış miktarına ulaşılabilir. Ekonomik büyüme ise reel GSYİH’de bir yıldan diğer yıla meydana gelen artış oranı olma özelliğine sahiptir. Nominal GSYİH’nin reel GSYİH’ye dönüştürülmesi için GSYİH defilatörü kullanılır. Bir fiyat endeksi olan GSYİHJ defilatörü, ülke ekonomisinde o yıl içerisinde üretilmiş tüm malları ve hizmetleri kapsayan en geniş endeks olarak tanımlanabilir. Nominal GSYİH’nin GSYİH defilatörüne bölünmesi yoluyla reel GSYİH’ye ulaşılır. Bu kapsamda reel GSYİH’de bir önceki yıla göre artış gözlemlenmesi ilgili ekonominin büyüdüğüne ilişkin bir göstergedir.

GSYİH Hesaplamalarında Farklı Yöntemler Kullanılabilir

GSYİH hesaplamalarında üretim, gelir ve harcama olmak üzere üç farklı yöntem kullanılması mümkündür. Bu yöntemlerin temelinde ise toplam hasıla, toplam gelir ve toplam harcamalar eşitliği bulunur. GSYİH hesaplanırken bu yöntemlerden hangisi kullanılırsa kullanılsın elde edilen milli gelir değerleri birbirine eşit çıkar. 

Üretim yöntemiyle GSYİH ülke sınırları içinde üretilen tamamlanmış sanayi, tarım ve hizmet sektörü ürünleri aynı yıl içindeki piyasa fiyatlarıyla çarpılarak elde edilen bir değerdir. Gelir yönteminde ise ekonomideki bir yıllık dönem içinde üretilen nihai mal ve hizmetlerin üretim aşamasında faaliyet göstermekte olan emek, sermaye, doğal kaynak ve girişimcinin elde ettiği sırasıyla ücret, rant, faiz ve kar gelirlerinin toplanması gerekir. Bu rakama net dış alem faktör gelirlerinin eklenmesinden sonra elde edilen değer faktör fiyatları GSYİH’yi verir. Gelir yöntemiyle yapılan hesaplamalarda dikkat edilmesi gereken en önemli konu, üretim faktörlerinin üretime fiili o olarak katılmış ve gelir elde etmiş olması şeklinde ifade edilebilir.

GSYİH hesaplama yöntemlerinin üçüncüsü olan harcamalar yönteminde ise ekonomide bir yıl içinde yapılan özel tüketim (C), özel yatırım (I), kamu (G) ve net ihracat (X-M) rakamlarının toplanmasıyla GSYİH elde edilir. Hesaplama sırasında önemli olan, transfer ödemeleri ve sübvansiyonların hasıla hesaplamalarına dahil edilemeyeceğidir. 

Günümüzde ülke değerlendirmelerinin yapılması sürecinde ülkelerin ekonomik büyüklüğü ve politik gücü son derece önemli olsa da, ülkelerin gelişmişlik düzeyini karşılaştırmak için de gerek duyulan bir unsurdur. Bu konuda incelenmesi gereken temel unsur, kişi başına düşen milli gelir rakamları olmaktadır.

Ekonomik Büyüme Neye Dayanmalı?

İçinde yaşadığımız neoliberal dönemin en önemli özelliklerinden biri ekonomik büyümenin ihracata dayalı olması gerekliliğinin bulunmasıdır. Her ülke ihtiyacı olan dövizi kazanmak için ihracat yapmak zorunda olduğundan büyümedeki lokomotif, ihracat yapan sektörler olmaktadır. Diğer yandan ihracata yönelimin aşırı olması sonucu aşırı üretime yol açabilir. 

Bununla birlikte her ülkenin ya da bölgenin kendi coğrafi konumuna, doğal kaynaklarına, enerji sağlama durumuna ve benzer etkenlere bağlı olarak fiyat avantajına sahip olduğu sektörler bulunur. Bu doğrultuda her ülkenin fiyat avantajına sahip olduğu malları ya da hizmeti üretmesi gerekir. Buna bağlı olarak her mal ya da hizmet en ucuza sağlandığı yerde üretilmekte, herkesin yararına bir durum ortaya çıkmaktadır.

Büyüme ve Kalkınma Arasındaki Fark Nedir?

Belirli bir zaman içinde ekonominin üretim kapasitesinde ve ekonomik kaynaklarının miktarında meydana gelen artış ekonomik büyüme olarak adlandırılır. İktisadi büyümede, ekonominin üretim kapasitesini artırmak ve sürdürülebilirliğini sağlamak için gerekli koşullar mutlaka araştırılmalıdır. Üretim kapasitesi ekonominin arz yönünü yansıtmakla birlikte uzun dönem içinde artması söz konusu olabilir. Bu artış temelde üretim faktörlerinin niceliksel ve niteliksel artışıyla birlikte sağlanabilir. Ekonominin uzun dönemdeki büyüme grafiğini belirleyen etkenler arasında; ülkenin doğal kaynaklarındaki ve sermayesindeki artış, yaşanan teknolojik gelişmeler ve ülkenin sahip olduğu işgücü sıralanabilir.

Büyüme ve kalkınma sıklıkla birbiriyle karıştırılmasına karşın temelde birbirlerinden tamamen farklıdırlar. Ekonomik büyüme herhangi bir ülkenin gayri safi yurt içi hasılasındaki dönemsel artışı ifade eder. Kalkınma ise söz konusu büyümenin ülkenin sanayi kurumlarındaki artış, gelir dağılımındaki adalet, teknolojideki gelişme, fırsat eşitliği ve iş gücündeki kalitenin yükselmesi sonucu ortaya çıkar. Ekonomik büyüme kalkınma olmadan gerçekleşebilmekle birlikte, kalkınmanın meydana gelmesi için mutlaka ekonomik büyüme olmalıdır.

Bu kapsamda unutulmaması gereken herhangi bir ülkenin üretim kalitesinin, iş gücünün ve üretim kapasitesinin geçmiş senelere göre giderek artmasının ilgili ülkenin ekonomisi açısından çok önemli olduğudur. Üretim kapasitesindeki artış oranıysa daha çok malın ve hizmetin satılmasına imkan tanır. Herhangi bir ülke tarafından üretilen mal ve hizmetlerin büyük oranda satışı gerçekleşince yıllık kazanç diğer bir deyişle ciro elde edilir. Bir sonraki sene bu satılan ürün ve hizmetlerde fazlaca artış yaşanmasıyla ekonomik büyüme sağlanır.

Open chat
1
Scan the code
Merhaba,
Nasıl yardımcı olabilirim?